MAN Türkiye, çalışanlarına sadece bir iş yeri değil, gelişim ve sosyalleşme imkânı sunan bir ekosistem yaratmayı hedefliyordu. Bu doğrultuda sosyal kulüpler oluşturuldu ancak iç iletişim analizleri, birçok çalışanın kulüplerden haberdar olmadığını veya katılım konusunda çekimser davrandığını ortaya koydu. Çalışan mutluluğunun maaş ve yan haklarla değil, aidiyet duygusuyla da şekillendiği bilinciyle kulüpler, sıradan etkinlik gruplarının ötesine taşındı. Çalışanların kendilerini ifade edebilecekleri, yeni beceriler kazanabilecekleri ve iş-yaşam dengesini destekleyen bir platforma dönüştürüldü. Bu dönüşümü çalışanlara güçlü bir şekilde anlatmak için çalışan deneyimi stratejisini destekleyen etkili bir iletişim kurgulanmalıydı.
MAN Türkiye’nin sosyal kulüpleri, farklı ilgi alanlarını kapsayan geniş bir yelpazeye sahipti. Kulüplerin her biri farklı bir dünyayı temsil etse de çalışanları ortak bir noktada buluşturacak ana öğe olarak otobüs metaforu seçildi. Tiyatrodan e-spora, geziden müziğe kadar her kulüp, bir rota olarak konumlandırıldı ve çalışanlara kendi yolculuklarını seçme fırsatı sunuldu.
Her kulüp afişi, hedef kitlesine özel sloganlarla tasarlandı. Görsel dünya, otobüs metaforunun sunduğu zengin hikâyelerle kurgulandı—Gezi Kulübü için bir keşif karavanına, Tiyatro Kulübü için perdelerini açan bir sahneye dönüştü.
Kampanyanın iletişim stratejisi, çok kanallı bir yaklaşımla güçlendirildi. Fabrika ve ofis içindeki alanlara yerleştirilen QR sticker’lar sayesinde çalışanlar, kulüpler hakkında bilgi edinip anında başvuru yapabildi. Kulüp etkinlikleri iç iletişim platformunda, e-posta bültenlerinde ve sosyal medyada aktif olarak paylaşıldı. Özel günler, ilgili kulüp üyeleriyle birlikte üretilen içeriklerle kutlandı. Fabrika içinde mini tanıtım etkinlikleriyle kampanyaya canlılık kazandırıldı. Kulüp faaliyetleri, şirket içi dokümanlara entegre edilerek sürdürülebilir bir kültür yaratıldı.
SONUÇ: Sosyal kulüplere ilgi belirgin şekilde arttı. MAN Türkiye çalışanları, artık kendilerine uygun bir topluluğa daha hızlı ve kolay erişim sağlayarak iş yerinde daha bağlı, motive ve aktif bir sosyal yaşamın parçası oldu. Artan etkileşim, çalışanların yeni kulüpler açma taleplerini de beraberinde getirdi. MAN Türkiye, çalışan deneyimini sadece bir iletişim kampanyası olarak değil, şirket kültürüne dönüşen bir hareket olarak konumlandırdı.